Full width home advertisement

Post Page Advertisement [Top]


“Topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı. Solucan kuyruklarıyla ve sulu çamur kokusuyla dolu, iğrenç, pis, ıslak bir oyuk değil, oturacak veya yemek yiyecek bir yeri olmayan kuru, çıplak, kumlu bir oyuk da değil: Bir hobbit kovuğuydu ve bu da konfor demekti.”
Hobbit







Hobbitler 60 cm ile 120 cm aralığında boyu olan, insanlardan türemiş olduğuna inanılan bir ırktır. Eskiden daha uzun boylu olsalar da 3. çağdan itibaren kısalmaya başlamış ve boyları artık 1 metreyi geçmez olmuştur. Hatta eskiden II. Isengrim’in oğlu Bandobras Took 150 cm boyundaymış ve ata bile binebiliyormuş. 

Hobbitler kısa bacaklı, tüylü ayaklı, hafif sivri kulaklıdır ve ortalama 90 ila 100 yaşına kadar yaşarlar. Bir Hobbitin yaşlandığı zaman 33 yaş sayılır ve Gollum dışında en uzun yaşamış 2 Hobbit, Yaşlı Took (130 yaşına kadar yaşamıştır) ve bizim sevgili Bilbo Baggins’tir (131 yaşına kadar yaşayarak Yaşlı Took’u geçmiştir). 

Hobbitler canlı renkler giyer ve günde en az 6 öğün yemek yer ve pipo tütünü içerler. Hobbitlerin neşeli bir yapıları vardır, her an gülmeye hazırlardır ve basit şakaları bile komik bulurlar.

Hobbitler derli toplu yerlerde, ekilip biçilebilen yeşilliklerde yaşarlar. Hobbitler alet kullanmada başarılı olsalar da yine de karmaşık makinaları kullanmayı pek sevmez ve anlamazlar. Hobbitleri bulmak çok kolay değildir. Ortadünya’nın diğer ırklarından uzaktadırlar, kendi aralarında gürültülü ama dışarıya karşı son derece sessiz yaklaşırlar. Hobbitler bir yabancıyla karşılaştıklarında hızla, izlerini belli etmeden kaybolabilme özelliğine sahiptirler ama bu size büyücülük gibi gelmesin. Hobbitler büyü kullanmazlar. Bu özellikleri genlerine işlemiştir. Kilo almaya son derece yatkın olsalar da yine de çok çevik, aceleci ve hızlıdırlar. Yüzüklerin Efendisi serisinde ve Hobbit kitabında da bunu görüp onaylayabiliriz.

Hobbitler, Elf ve İnsanlarla tanıştıktan sonra kendi konuştukları dili geride bırakıp Westron adı verilen Ortak Lisan ile konuşmaya ve kendi yazı stillerini terk edip Elflerden öğrendikleri Dúnedain tarzında yazmaya başlamışlardır. Hobbitler hiçbir zaman savaşçı olarak adlandırılmamış ve kendi aralarında hiç savaşmamışlardır. Yine de Hobbitler oldukça cesaretli, çevik ve direniş sahibidirler. Sadece eski zamanlarda bir Ork istilasında kendilerini savunmuşlardır ve bu unutulmuş bir tarihtir.

 Hobbitler 3 soya ayrılırlar.

  • Kılayaklar (Harfoots)
  • Samanpostlular (Fallohides)
  • Ülkenler (Stoors)



Kılayak Hobbitleri daha esmer, daha küçük ve kısa, sakalsız ve çizmesiz Hobbitlerdir. Kılayak Hobbitleri oldukça becerikli, hünerli Hobbitlerdir. Yüksek yerlerde ve dağ yamaçlarında yaşarlar. Kılayak Hobbitleri cücelerle çokça vakit geçirmiş ve onlar gibi tünel ve delik açmaya meraklanmışlardır. Hobbitlerin en tipik örneğini Kılayak Hobbitleri oluşturur. 

Samanpostlu Hobbitlerin tüyleri ve ciltleri diğer Hobbitlere göre daha açık renkli ve diğerlerinden daha uzun boylu ve ince yapılıdırlar. Samanpostlu Hobbitler ağaçları ve ormanlık alanlarda yaşamayı tercih ederler. Sayıca en küçük soya sahip olan Samanpostlu Hobbitler diğer Hobbitlere karşı Elfler ile daha sık zaman geçirirler. Bu nedenle el işçiliğinden çok müzik ve dil alanında daha maharetli, çiftçilikten çok avcılığa meraklı Hobbitler Samanpostlu Hobbitler arasından çıkar. Lider ruhlulardır ve diğer soylara dahi liderlik ettikleri görülmüştür. Bilbo ve Frodo Baggins’in de Samanpostlu Hobbitler olduğunu düşündüğümüzde aslında bu liderlik ve cesareti rahatlıkla görebiliriz. Marcho, Blanco, Bolger, Took ve Brandybuck aileleri Samanpostlu Hobbitlerinin soyundandır.

Ülkenler diğer Hobbitlerden daha cüsseli, daha kilolu Hobbitlerdir. Elleri ve ayakları diğer Hobbitlere göre daha iridir ve ova ve nehir kıyılarında yaşamlarını sürdürürler. Ülkenler, insanlardan, diğer Hobbitlere göre daha az çekinirler. Gollum ve Déagol Ülken Hobbitlerinin soyundan gelir.



İlginç!


J. R. R. Tolkien’in şu sözlerine bir bakalım:

Aslında ben bir Hobbitim! (her şeyiyle ama boy dışında). Bahçeleri, ağaçları ve işlenmemiş tarlaları severim. Bir pipo tütünü içiyorum ve iyi yemeklerden hoşlanırım. Sıradan günlerde süslü yelekler giymeyi ve tarladan çıkmış mantarları severim. Çok basit bir mizah duygusuna sahibim. Yatağa geç yatar, geç saatte uyanırım ve çok fazla seyahat etmem…”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]