Full width home advertisement

Post Page Advertisement [Top]


"Quendi tüm dünya yaratıkları içinde en latifleri olacaklar ve güzelliğe hem sahip olup, hem de onu anlayacaklar ve tüm çocuklarımdan daha fazla güzellik koyacaklar ortaya ve gerçek saadeti yaşayacaklar bu dünyada." 
Ilúvatar, Silmarillion




Elfler, kendilerine verdikleri isimle Quendi yani "Seslerle Konuşanlar", Ilúvatar'ın Çocukları'nın ilkidir. Bu nedenle Elflere aynı zamanda "İlkdoğanlar" da denmektedir. 

Her ırk birbirinden ayrıdır fakat Elfler diğerlerinden çok farka sahiptir. Bunun en önemli nedeni ise Elflerin ölümsüz olmasıdır. Hastalık veya yaş Elflere dokunmasa da, kılıç ya da kederden ölebilirler. Öldüklerinde ise Mandos'un¹ salonlarına giderler. İnsanlardan çok daha güzel olarak tasvir edilen Elfler aynı zamanda uzun boylu, çoğunlukla yeşil gözlü, oldukça hafiflerdir. Saç renkleri değişken olsa da genellikle Noldor Elflerinin saçları koyu (kahverengi veya siyah), Vanyar Elflerinin saçları sarı ve Sindar Elflerinin saçları gümüş rengindedir.

Elfler yüce varlıklardır ve Valar'ın² kudretinden yararlanabilir, büyü yapabilirler. Ama buradaki büyü tanımlaması gördüklerimizin aksine daha farklıdır. Çok güçlü Elfler, doğayı ve hatta elementleri dahi kontrol edebilir, kendi güçleri ile üzerlerinden ışık saçabilirler.

Elfler yüce varlıklar olarak tanımlansa da ışığı seçmeyen Elfler de Ortadünya üzerinde dolanmıştır. Bunlardan en önemlisi belki de Karanlık Elf denilen Eöl'dur. 

Tolkien Elf ırkı için en bilinen iki muhteşem dil yaratmıştır. Bunlar Quenya ve Sindarin'dir. Quenya Aman'da³ yaratılmış ve Aman'da yaşayan Elfler tarafından kullanılmıştır. Noldor'un Ortadünya'ya gelmesi ile birlikte Quenya'da Ortadünya'ya taşınmıştır. Daha sonra Kral Thingol'ün⁴ yasaklaması ile Ortadünya'da günlük konuşmada tamamen terk edilmiştir. Sindarin ise Beleriand Elf dilidir. Sindar yani Gri Elflerin kullandığı dil olan Sindarin yaygın olarak 3. çağa⁵ kadar konuşulmuştur.  

⁶Ilúvatar'ın emriyle Valar, Elflerin gelişine hazırlanması için yeryüzüne indi ve nice güzelliklerle yeryüzünü şekillendirseler de, eskiden Vala olan, kötülüğü ile artık Vala olarak anmadığımız Melkor -Morgoth-, karanlık ve kötülükle dünyanın şekillendirilmesine engel olmaya çalıştı ama bu Valar'ı durdurmadı. Çünkü yeryüzünü şekillendiren ve yönetenler onlardı. 


Yeryüzünü şekillendirdikten sonra Valar'dan biri olan Mandos, "İlkdoğanlar'ın -Elflerin- kaderinde karanlıkta gelmek ve ilk olarak yıldızların seyrine varmak vardır. Bu nedenle Elfler, başları her sıkıştığında Varda'yı -Yıldızların Hanımı- çağıracaklardır." diye bir kehanette bulunur. Bunun üzerine Valar Kraliçesi olan Varda, gökyüzüne Menelmacar takımyıldızını yerleştirdiği sırada Elfler Cuiviénen Gölü'nün yanı başında uyanır. Uyandıklarında ilk gördükleri şey olan yıldızlar, Elflerin en sevdiğidir. Mandos'un da dediği gibi; Elfler, Valar'ın içinde Varda'yı herkesten ayrı bir yerde tutar, en çok onu severler. 

Elflerin yeryüzünde uyanışından ilk haberdar olan ne yazık ki Valar değildi. Elfleri keşfeden Melkor -Morgoth-, Elfler'in arasına kötücül ruhlar salarak onları esir aldı. Hatta ilk Orkların, kaybolup giden ilk Elfler ile aynı olduğunu söyleyebiliriz...


Melkor'dan sonra Elflerin sesini duyan Oromë⁷, Elfleri görmüş ve onlara hayran kalmıştır. Elflere Eldar yani "Yıldızların Halkı" ismini vermiştir. Oromë'nin Elfler ile tanışıp Valar'a haber vermesiyle, Valar Elfleri Melkor'dan korumak için savaş kararı almıştır. Güçler Muharebesi denen, Melkor ile Valar arasında yaşanan bu muharebe sonucunda Tulkas ile Melkor karşı karşıya gelmiş ve Melkor yenik düşmüş, 3 çağ boyunca hapsedilmiştir.

Melkor hapsedilmişte olsa Valar, kötülüğün Ortadünya'da hala kol gezdiğini bildiği için Elflere Oromë ile haber göndererek, eğer gönlünüz varsa Aman'a gelin teklifinde bulundular. Bu teklif ile Elfler kendi içlerinde bölündüler.

Aman'da Valar'ın yanında yaşamaya davet edilen Elflerden Aman'a gitmek istemeyenler oldu ve bunlara Avari yani "Gönülsüzler" dendi. Avari, bu Büyük Yolculuk'a katılmayı reddetti ve her zaman Ortadünya'da kaldı.

Büyük Yolculuk'a katılmak isteyen Elflere Oromë'nin verdiği, Eldar ismi ile seslenildi. Eldar dediğimiz bu Elfler'den Oromë'nin seçtiği elçilerin önderlik ettiği, daha sonra krallık olarak anılacak bu halklar şunlardır; 

  • Vanyar - Elçisi Ingwë
  • Noldor - Elçisi Finwë
  • Teleri - Elçisi Elwë -Thingol-

Vanyar ve Noldor Elfleri bu Büyük Yolculuk'u tamamlayarak Aman diyarına gitmişlerdir. Fakat başında Elwë'nin bulunduğu Teleri halkı yolda bölünmelerle karşılaşmıştır. Öncelikle Elwë'nin bir Maia olan Melian'a aşık olması ve Ortadünya'dan gitmek istememesiyle Teleri dağılmıştır. Elwë'yi aramak için Ortadünya'da kalan Teleri Elflerinden bazıları çok sonra Aman topraklarına yolculuklarını tamamlamışlardır. Teleri'den bazılarının bu yolculuğu tamamlamasıyla Aman'a varan Elflere Calaquendi yani "Işık'ın Elfleri (Yüce Elfler)" diyoruz. Elwë ile Ortadünya'da kalan Elfler, Sindar yani "Gri Elfler" ile bu yolculuk sırasında dağılarak Ortadünya'da kalan Nandor halkına Úmanyar yani "Amanlı olmayan Elfler", Avari ile Úmanyar'a dahil olan tüm Elflere ise Moriquendi yani "Karanlığın Elfleri" denmiştir. 

Melkor'un 3 çağ süren esaretinin ardından Aman diyarında serbest bir biçimde Elflerin arasında dolaşmasıyla anlatılacak nice olaylar yer bulmuş oldu. Melkor Noldor Elflerini gözüne kestirdi ve Noldor Elflerinin Ortadünya'ya sürülmesiyle sonuçlanacak kaoslar oluşturdu. Esaretinin bitimiyle Ortadünya'daki Elfler ile Melkor arasında bitmek bilmeyen mücadeleler başladı. Bunlardan en önemlilerinden biri ise Beleriand Savaşları'dır. 5 büyük muharebeden oluşan bu savaşta Elfler ölümle, intikamla, karanlık ve kötülük ile mücadele etmişlerdir.

Melkor ile başlayan, Elfler için hayatta kalma savaşı Ortadünya'da, Ortadünya'nın sonuna kadar devam etmiştir. Daha sonra diğer ırklarında katılımıyla Beleriand Savaşları'ndan Melkor'un hizmetkarı olan Sauron'a, hatta Dagor Dagorath'a kadar (Son Savaş, Kıyamet) mücadele bitmemiştir.

Güç yüzüğünün yok edilmesiyle Elflerin büyük bir kısmı Ortadünya'dan ayrılmış, Aman diyarına dönmüşlerdir. 3. çağa gelindiğinde Elfler artık tükenmeye başlamışlardır. Hayat onlar için ölümsüz de olsa 4. çağın sonuna kadar Ortadünyada kalan Elflerin vücutları, ruhları tarafından tükenmiş ve ölümlü gözlere görünmez olmuşlardır. 



¹Mandos, "Yargıç, Takdir Edici, Ölüm Evinin Bekçisi" Adı Námo olsa da yaşadığı yerin adı ile (Mandos) anılan Ainu, Vala.
²Valar, "Güçler, Kutsal varlıklar, üstün ruhlar" Ilúvatar'ın yarattığı Ainur ırkındandırlar. Arda'nın hükümdarı ve yeryürüzünü şekillendirenlerdir.
³Aman, "Kutlu Ülke" Batı'da, Yüce Deniz'in ötesinde bulunan topraklardır.
⁴Thingol, "Elwë, Gri Pelerin, Gizli Kral" Teleri elçisiyken Maia olan Melian ile evlenerek Sindar halkının ve Doriath'ın Kralı olan Elwë'nin Beleriand'daki ismi.
⁵3. çağ, Isildur'un güç yüzüğünü alması ve Sauron'un düşüşüyle başlayan, Frodo'nun Ak gemiler ile Ortadünya'yı terk edişine kadar süren çağ.
⁶Ilúvatar, "Her şeyin babası, Tek Olan, Yalnız Olan"
⁷Oromë, "Aldaron, Tauron, Yüce Süvari, Araw" Büyük bir avcı, ormanların efendisi olan Vala'dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]